Küresel pazarda rekabet edebilmek
30 Mart, 2021 yazars
Küresel pazarda rekabet edebilmek
Yavuz Can Yazıcı

ŞİRKETİNİZİN ÖMRÜNÜ NASIL UZATIRSINIZ?

Küresel pazarda rekabet edebilecek ürün veya hizmetiniz olmadığında, yarısından fazlası fakir bir iç piyasada yeterince talep ve yatırım iklimi de yoksa, geleceğe yatırım yapamazsınız. Kurumsallaşamaz, markalaşamaz, katma değer yaratamaz, ölçek büyüklüğüne ulaşamaz, pazar değeri oluşturamazsınız.

Devlete egemen olan siyasi iktidarlardan sürekli teşvik bekler ama geçici çözümler, dönemsel iyileştirmeler sağlansa da istikrarlı ve rekabetçi koşullara ulaşamaz, günü kurtarmakla yetinirsiniz.

Satış baskısıyla, sürekli kırılgan bir piyasada yaşamaya çalışır, küresel ve yerel krizlerden, dövizdeki dalgalanmalardan, belirsizliklerden çabuk etkilenir, nakit akışında daralmalar yaşar, kredi bulmakta zorlanır, defter değeriniz düşer, işçi çıkarır, nitelikli insan kaynağınız erir, giderek küçülürken şirket ömrünüz de kısalır.

Belirsizliklerden ürkmek, pasif bir pozisyon almak yerine, önce küresel dünyada neler olup bittiğini doğru okumak gibi aktif bir tutum almak gerekir. Hızla değişen bir çağda, baş döndürücü inovatif gelişmeler karşısında paniğe kapılmamak gerekir. Çünkü böyle bir yaklaşımın şirket ömrünüze hiçbir faydası olmayacaktır.

Yaşadığınız ülkenin alım gücü olmayan, tüketemeyen insanlarını yarın potansiyel tüketici olmalarını da beklememek lazım, çünkü mucizeler beklemek belirsizliğe katkıda bulunmaktır sadece.

Ekonomik koşullar ve pazardaki mevcut yapı “nasılsa bir ara düzelir” diye düşünüp siyasilerin çözüm bulacağını da ummamak lazım. Çünkü mevcut duruma rasyonel bir çare bulunacak olsaydı, bu en baştan sizin de içinde yer aldığınız kolektif bir çözüm sürecinin işletiliyor olduğunu bilirdiniz zaten.

Uzun yıllardır bir birim üretmek için üç birim ithalat yapmak zorundaysanız, ürettiğinizden fazlasını tüketen bir ülke ekonomisine sahipseniz demektir. Yeterince ihracat yapamıyor ve bütçe açığını kapatamıyorsanız, para piyasasını ve borsayı tabana yayıp derinleştiremiyorsanız, dövizdeki dalgalanmalardan olumsuz etkileniyorsanız şirketlere ve düzenleyici kurumlara güven yok demektir.

Bu durumda, kurum içi güven ikliminin aslında en güçlü sosyal ve psikolojik sermaye olan insanlar sayesinde oluştuğunu düşünmek gerekir.

KÜRESEL PAZARDA REKABET EDEBİLMEK

Eğer küresel pazarda rekabet edebilmek, şirketinizi uzun ömürlü kılmak, ikinci veya üçüncü kuşağa aktarmak istiyorsanız, yeni nesli sadece konforlu alanlarda değil, konfor zonu dışına, sahaya çıkarmak, giderek alım gücü düşen, daha da fakirleşen halka balık tutmayı öğretecek çözüm yollarını düşünmekte yarar olduğu kanısındayım. Yeni nesil eğitimli çocuklarınızın sahaya inip potansiyel müşteri olmalarını umduğunuz fakir insanları “Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisi Piramidi“nin tabanından bir tık üstüne çıkartmayı başarmaları halinde, sosyal kalkınma sürecinin fitilini ateşleyeceklerini ve bu çabaların süreklilik kazanması halinde devamının da geleceğini öngörebilmelisiniz.



Böylelikle şirketinizin ömrünü uzatmak ve yeni nesillere miras bırakmak için mevcut siyasi, idari ve ekonomik koşulların kendiliğinden iyileşmesini beklememek gerekir. Bunun yerine aktif bir tutum sergileyebilirsiniz. Örneğin, yardıma muhtaç insanların yeteneklerini geliştirmeye odaklanabilirsiniz. Sosyal, ekonomik, psikolojik ve çevresel kaynakların daha verimli ve etkili kullanılmasını sağlama yönünde bir yol haritası oluşturabilirsiniz. Toplumsal bir ihtiyaca yenilikçi ve gerçekçi çözümler getirmek için sosyal inovasyon yöntemlerinden yararlanabilirsiniz.

Çünkü iç piyasanın canlanması için potansiyel olarak gördüğünüz tüketiciyi önce üretici haline getirdiğinizde ticaretin ve ekonominin çarkları gerçekçi koşullarda dönmeye başlar.

Şirketinizin mevcut performansını artırmak için önce alım gücü düşük insanların mevcut vasat durumu dert edinip gerçekçi çözüm yollarına odaklanıp ve projeler hazırlayabilirsiniz. Sonra da devletin kurumlarına veya yerel yetkililerine “biz böyle bir sosyal kalkınma projesi hazırladık. Siz hangi aşamasında yer almak, bize yardımcı olmak istersiniz?” şeklinde bir duruş sergilediğinizde işlerin olumlu yönde değişmeye başladığına tanık olabilirsiniz.

BÜTÜNSEL İLETİŞİM STRATEJİSİ

Tabii ki tüm bu süreçlerde yanınızda olmak isterim. Şirketinizin ömrünü uzatmak adına vereceğiniz bu stratejik karar alma sürecinin başında benim gibi iletişim danışmanlarını yanınıza almanızda yarar görüyorum. Böylelikle ilerleyen aşamalarda projelerin hayata geçirilme sürecinde yakınsama ve paydaşlık yöntemlerini ahenkle uygulayabilir, bütünsel iletişim stratejisi yaklaşımı ile şirketinizi hedeflerine ulaştırabiliriz.

Beni dilediğiniz an arayabilirsiniz. Olası projeleri, kurumsal algı ve itibarınızı, pazar payınızı nasıl artıracağınızı, küresel pazarda rekabet için hangi konulara daha çok yatırım yapacağınızı konuşabiliriz. Şirket ömrünüzü en rekabetçi koşullarda nasıl uzatabileceğinizi belirleyebiliriz.

Yavuz Can Yazıcı

İletişim Stratejileri Uzmanı

0532 463 79 59

Küresel pazarda rekabet edebilmek
Yavuz Can Yazıcı 30 Mart, 2021
Bu gönderiyi paylaş
Arşivle